Kimim Ben?

Posted by Malkavian On 8 Aralık 2010 Çarşamba 1 Kişi Düşüncesini Belirtti

Kimim Ben?

Olabildiğine uzun binaların çevrelediği bu dar sokakta, yağmurla asfalta yapışmış gazete sayfalarının oluşturduğu kaotik desenlerin üzerinde gözlerimi açtım. Hissettiğim ilk şey vücudumun çeşitli yerlerinden beynime gönderilen acı sinyalleri oldu. Her yerim sanki birkaç defa yüksekten düşmüşüm de ağrımayan yerim kalmamasına özellikle dikkat etmişim gibi ağrıyordu. Bunca zamandır baygın yatmış olmalıyım. Üzerimdeki uzun siyah pardösü ve içine giydiğim kaliteli takım elbisem sırılsıklam olmuş. İyi de deminden beri aklıma takılan bir soru var…

Kimim ben?

Elimle hafifçe başımın her yerini yokladım. Evet, ağrılarımın büyük bir çoğunluğunun kaynağını bulmuştum. Kan yoktu fakat bolca şişlik ve darbe izi vardı. Sağa doğru bir adım attım ve sonra vazgeçip sola doğru gitmeye karar verdim. Sonra tekrar durdum. Kim olduğumu hatırlamadığım gibi nerede yaşadığımı da hatırlayamıyordum. Derin bir nefes alıp kendime ‘Sakin ol.’ Dedim. Hemen ellerimi bütün ceplerimde hızlıca gezdirdim. Ne bir kimlik, ne de bir cüzdan vardı. Eh bu ara sokakta on dakikadan fazla baygın kalmış olmalıydım. Herhangi bir sokak serserisi daha fazla içki alabilmek adına pek ala kolayca cüzdanımı cebine indirmiş olabilirdi.

Birçok darbe almış olmasına rağmen aklım hızlı ve pratik çözümler üretmeye devam ediyordu. Demek ki zeki biriydim. Hemen ceketimi ve birinci sınıf görünen pardösümü inceledim. Herhangi bir marka yoktu fakat bir numara yazılmıştı özenli harflerle küçük bir etikete. ‘198654’ Bu iyiye işaretti işte. Marka giyinsem herhangi bir dükkandan herhangi bir fiyata bu ürünü almış olabilirdim fakat numaralar sadece özel tasarımlarda olurdu.

Ceplerimi tekrar kontrol ettim. Lanet olasıca hırsız tek bir kuruş bile bırakmamıştı. Hemen kalabalık olan sokağa adım attım ve önüme gelen ilk dükkandan içeriye attım kendimi. ‘İyi günler beyefendi.’ Ooo çok fiyakalıyım. Diksiyonum oldukça düzgün ve kelime vurgularını çok iyi yapıyorum. Bu konuda eğitim aldığım çok belli. ‘Acaba rica etsem bana buraya en yakın kendi kreasyonlarını yapan terzi veya mağazayı tarif edebilir misiniz?’

Adam elinde dikmekte olduğu kumaşı bir kenara bırakıp burnuna kadar düşürdüğü gözlüklerinin üzerinden bana baktı. ‘Tarife gerek yok bayım. Etrafınıza bir bakın.’

Kendime not: Pratik zekalı ve zekiyim ama olabildiğine dikkatsizim.

‘Ah tam da aradığım yer. Bayım acaba bu üzerimdekilere bakıp bunların kimin elinden çıktığını söyleyebilir misiniz?’

Adam soru karşısında biraz afallamıştı. Tabi ki benim hafıza kaybımdan haberi yoktu. Ya beni onu test etmeye çalışan ukalanın teki sanıyordu ya da... Her neyse.

Şüpheci de olsa yine de bana yaklaştı ve ustalıkla ceketimin dikişlerini inceledi. Daha sonra pardösümü çıkartıp ceketin arkadan duruşuna baktı, kumaşı eliyle inceledi ve en son olarak da iç tarafındaki numaraya baktı. Benim ilk yaptığım şeyi en son yapması nedense bu adamın işinin ehli olduğuna emin olmama neden oldu. Gözlüklerini gözüne yaklaştırdı ve numarayı inceledi. Eline bir kağıt aldı ve bana bir adres yazdı. Adama hayranlıkla karışık bir minnet hissi duymuştum. Cebimde tek kuruşum yoktu ve borçlanmıştım. İçgüdülerimle hareket edip ihtiyarın kafasının iki yanına ellerimi koydum ve yüzümü alnına yaklaştırıp hafifçe üfledim.

Bunu da her ne halt etmeye yaptıysam!

İlginç bir şekilde adam yaptığım garip hareketle ilgilenmedi. Dikiş makinesinin başına geçti. Hali hazırda yapmakta olduğu ve bana göre mükemmel olan işi bir çırpıda eliyle makineden çekti ve yeni bir kumaş koyup gözlerinde yeni oluşan parıltı ile işe koyuldu. İçimde bu yaşlı çekik gözlü adama olan borcumu yaptığım delice hareketle ödemişim gibi tanıdık bir his vardı.

Bir dakika durun bakalım! Az önceki ihtiyarla Çince mi konuştum ben? Evet, resmen akıcı bir şekilde Çince biliyordum. Yine aklımdaki ses bağırarak ilk aklıma gelen soruyu dillendirdi.

Kimim ben?

1 Kişi Düşüncesini Belirtti:

Unknown dedi ki...

Walla reiz baya ilginç okunaklı benim okumakla alakalı bir seyim olmasa dewamını merak etmedim değil tabiki aralarda kafa karıştırıcı yerler var hafıza kaybı sadece ken hayatının geçmisinimi kapsıyor birde mesela ceketi betimleseydin aklımızda canlansaydı nasıl bir ceket olduğu cidden hikaye içine alırdı. okuyanları.. almıyor değil dahada etkilersi sanki
aklımdan bir ceket yerine senin çeketini düsünsem süper olur ceket tabi burdaki bir nesle diğer özel eşyaları betimlesen GG iZi WP Ben FatihReiz saygılar dewamını okumak üzere...

Yorum Gönder